28 Mayıs 2012 Pazartesi

YİNE YENİ VE YENİDEN KASIMPAŞA


Bir Bank Asya Play-Off finali daha Kasımpaşa'nın galibiyetiyle sonuçlandı.Süper Lig'de İstanbul takımı bolluğu,Adanaspor'un özlenmesi ve siyasi düşünceler gibi nedenlerle çoğu kişi gibi ben de Adanaspor'u tutuyordum ama Bank Asya golcüsü Adem Büyük ve bu lige fazla gelen yedeklerinin kalitesiyle Süper Lig'e çıkmayı hak eden bir oyun ortaya koydu Kasımpaşa.Maçın başında Barbaros Barut'un gereksiz kırmızı kartı ise tam bir mallıktı.Bir şehrin kaderiyle oynadı desek yeridir.Her şeye rağmen 10 kişiyle çok iyi direndi Adanaspor.Maç öncesi yazıda da belirttiğimiz gibi eksik oynamaya alışkınlar ne de olsa.Özellikle Mbilla'nın 90 + 4'teki golü beni 2007'deki Kasımpaşa-Altay finaline götürdü.Bir dejavu yaşar mıyız diye bekledim ama olmadı.Tebrikler Kasımpaşa,artık "asansör takım" tabirinden kurtulmanız dileğiyle..

27 Mayıs 2012 Pazar

ADANASPOR-KASIMPAŞA






Bank Asya 1.Lig'ten Süper Lig'e çıkacak son takım bu akşam Ankara'da belli olacak.2.yarı çok iyi maçlar ortaya koyan Adanaspor ile kaliteli kadrosuyla bu lige fazla gelen Kasımpaşa'nın mücadelesinde Adanaspor'un mükemmel mücadelesi ve defansıyla 8 yıllık hasreti sonlandıracağını düşünüyorum.Kasımpaşa daha önce Play-Off finallerinde Altay ve Karşıyaka'yı çok dramatik maçlarda yenerek 2 kere Süper Lig'e çıkmıştı.Bir İzmirli olarak da beni derinden yaralamıştı.Bu yüzden dileğim bu sefer yenilmeleri.Zaten Süper Lig'de yeterince İstanbul takımı var,bir tanesine daha gerek yok diye düşünüyorum.Ki;böyle olmasa bile Adanaspor 2.yarıda  9 kişi,10 kişi kalıp yendiği maçlardaki gayretiyle Süper Lig'i daha fazla hak ediyor.Bakalım Kasımpaşa'nın veteranlar kadrosunu geçebilecekler mi?

20 Mayıs 2012 Pazar

SÜPER LİG 2011-2012 SEZONU ALTIN 11

Pek futbolun konuşulmadığı bir sezonda size bu seneki en iyi 11'i çıkartmaya çalıştım.Bu kadro benim şahsi görüşüm.Eğer sizin de farklı bir görüşünüz varsa yorumla belirtebilirsiniz.

KALECİ-FERNANDO MUSLERA  


Kalecilerden yana başı Mondragon'dan beri ağrıyan Galatasaray'a pahalı geldi ama ilaç gibi geldi.İlk haftalarda tutuk olsa da takıma ve ülkeye alıştıktan sonra en çok maçta gol yememe rekorunu kırdı(19 maç).Özellikle Süper Final'in son haftasındaki Fenerbahçe maçı bu maçlar arasında en önemlisiydi.Volkan Demirel de sezon genelinde çok iyiydi ama şampiyon takımın sempatik kalecisini seçmek istedim.

SAĞ BEK-EBOUE


Galatasaray'la başladık Galatasaray'la devam ediyoruz.Aynı kaleci mevkisi gibi sağ bekte uzun süreler büyük sıkıntılar çeken Galatasaray 3.5 milyon euroya Sabri'den kurtuldu desek yeridir.Arsenal'de uzun seneler forma giymiş deneyimli futbolcu ilk dönemde alışık olmadığı pozisyonlarda istenileni veremedi ama sonra sağ beke geçmesiyle bindirmeleri,asistleri,defansif zekası ve golleriyle göz doldurdu.Sezonun tartışmasız en iyi sağ bek performansı.


STOPER-YOBO


Fenerbahçe'nin Everton'dan bir kez daha kiralayarak kadroda tuttuğu Nijeryalı futbolcu,özellikle Lugano'nun vedasından sonra sağlam duruşuyla defansı çok iyi toparladı.Yanındaki partneri hep değişmesine rağmen Aykut Kocaman'nın defanstaki sigortası oldu.Geri kalan sezondaki en büyük hatası üstte bulunan Eboue'den yediği çalım olsa gerek.

STOPER-EGEMEN KORKMAZ


Trabzonspor'un Seluk İnan'la beraber elinden kaçırdığı 2 oyuncudan biri olarak taraftarı olduğu Beşiktaş'la anlaşmayı tercih etti.Burada da Trabzon'daki formunu arttırarak sürdürdü.Beşiktaş'ın değişmez oyuncularından biri oldu.Sene boyunca sergilediği istikrarlı performansıyla burada yer almayı hak etti.

SOL BEK-DEDE


Borussia Dortmund'la Bundesliga şampiyonluğu yaşayarak Eskişehirspor'a geldi.Son yıllarda Alman ekibinden bulamadığı şansı burada yeterince buldu.Yaşına rağmen takımının en iyisiydi.Taraftarların da sevgilisi oldu.Bu lige böyle profesyonel futbolcular gerektiğini gösterdi.

ÖN LİBERO-MELO


Serie A'da altın bidon seçildikten sonra büyük bir özgüven sorunu yaşayarak Galatasaray'a geldi.Fakat buradaki oyunuyla Fiorentina günlerini hatırlattı.Zaman zaman stoperleri 3'ledi, zaman zaman takımının gol yükünü çekti.Aynı zamanda sahadaki agresif tavrıyla takımını psikolojik olarak taşıdı.Süper Final'de takımın en sakin oyuncusu olarak arkadaşlarını rahatlattı.Rakipler ondan nefret etti,Galatasaray taraftarları taptı.Riera'yla arasındaki kavga da sorunsuz bitti.

ORTA SAHA-SELÇUK İNAN

İlginç ama Trabzonspor'un para alamadan elinden kaçırdığı bir diğer futbolcu Selçuk İnan da bu kadroya girdi.Hatta en çok hak eden oydu.Ligin tartışmasız en iyi oyununu sergiledi.Takımın şefi oldu.Pasları ve frikikleriyle takımına goller kazandırdı.Defansta Melo'ya büyük yardımı oldu.Tempoyu belirleyerek takımına nefes aldırdı.Kariyerindeki en iyi sezonuydu,şu an Türk oyuncular içinde en iyisi olarak gözüküyor.

OYUN KURUCU-FERNANDES

Beşiktaş'a geldiğinden beri bir parlayıp bir sönüyordu.Ta ki Carvalhal onu kadro dışı bırakana kadar.Bu olaydan sonra gece hayatını bıraktı,idmanlarda yeterince çalıştı.Fiziği geliştirerek mükemmel oyun zekasını gösterdi.Duran toplardaki asistleriyle arkadaşlarına bol bol gol kazandırdı.Ligin en pahalı oyuncularından biri haline geldi.Bu yaz transfer olursa kimse şaşırmamalı.

SOL FORVET-STOCH

2 sene önce Fenerbahçe'nin Galatasaray'ın elinden kaparak aldığı Stoch ilk senesinde gösteremediği hünerlerini bu sene gösterdi.Neredeyse her golü jeneriklikti.Driplingleri,şutları ve ortalarıyla takımının bu seneki en iyi oyuncusu oldu.Fenerbahçe'nin tıkanan hücumlarını tek başına açtı.

SAĞ FORVET-ELMANDER

Bolton'dan bonservis bedeli olmadan Galatasaray'a geldiğinde yedek forvet olarak düşünülüyordu.Ama 2.forvet transferinin yapılamaması ve Baros'un formsuzluğu ona ilk 11'in kapılarını açtı.En golcü sezonunu yaşadı.Derbileri boş geçmeyerek takımının zirvede kalmasını sağladı."Defansif forvet" terimi literatürümüze soktu.Rakip defansları mahvetti.Hatta öyle ki,Süper Final'de çok kötü olmasına rağmen 34 maçlık performansıyla burada yer almayı hak etti.

SANTRAFOR-BURAK YILMAZ

Geçen sene gol krallığını Alex'e kaptırdı ama bu sene ezici bir farkla gol kralı oldu.Trabzonspor'un her maçında gol haberi geldiğinde golü kimin attığı hiç düşünülmedi bile.Frikik,kafa,karşı karşıya,yerden,uzaktan,sağdan,soldan...Nereden nasıl olursa olsun gollerini sıraladı.Avrupa'nın gözde golcülerinden biri haline geldi.Türkiye'nin forvet sorunu çektiği şu dönemde kendini muazzam derecede geliştirerek(Şenol Güneş sağolsun) biz futbolseverleri sevindirdi.












AVRUPA'NIN EN BÜYÜĞÜ CHELSEA


Maç öncesi kupayı Chelsea'nın kaldıracağını düşünüyordum.Ama bu tahminimin mantıklı bir açıklaması yoktu.Belki finale gelene kadar Chelsea'nın süren şansı,belki de Euroleague'de son 4'te en az şans verilen Olympiakos'un şampiyon olması gibi Barça,Real,Bayern arasından Chelsea'nın kupayı alması gerektiği...Ne derseniz deyin artık.Maça Bayern oldukça baskılı başladı,Chelsea her zamanki gibi defans güvenliğini elden bırakmayıp şans yakalarsa Drogba 1 tane araya sıkıştırır mantığıyla mücadele ediyordu.Allianz Arena'da olmanın da etkisiyle Bayern ilk yarıda topu hiç Chelsea'ye vermedi.Ama çok net bir pozisyon bulduklarını da söylemek güç bu devrede.Maçın son 10 dakikasını izlemeseniz bir şey kaybetmezsiniz.Ama 83'te Müller golü atınca galiba Bayern 2 sene önce kılpayı kaçırdığı kupayı bu sefer kaldıracak dedim kendi kendime.O da ne?Drogba herkes gibi beni de şaşırttı ve Chelsea'nın ilk kornerinde golü attı.Böylece maç uzatmalara gitti.Son dakikalarda gelen Chelsea golüyle maç uzayınca bu gazla kupayı da alırlar ve maç öncesi tahminim gerçekleşir diye düşündüm.Aynı 2008'deki Hırvatistan-Türkiye maçında olduğu gibi.Tek fark,burada daha oynanması gereken 30 dakika daha vardı. 95.dakikada Drogba Barça maçındaki gibi defansa yardım etmek isterken yine penaltıyı yaptırdı.Topun başına geçenin Robben olduğunu görünce kaçıracağına emindim.Çünkü senaryonun böyle olması gerekti.Bu kupayı Chelsea'nın alması gerekti.Lampard,Terry,Drogba,Cole gibi veteranların kariyerlerinin son döneminde bu kupayı kazanması gerekti.Son 8 yıldaki en zayıf kadrosuyla bu başarıyı kazanan Chelsea'nın , sahibi Abramoviç'e "Her şey parayla değil" hatırlatması yapması gerekirdi.Dortmund maçında penaltıyı kaçıran,Real maçında şansının da yardımıyla kıl payı fileleri bulan Robben'e penaltı attırılmaması gerektiğini Heynckes'in anlaması gerekirdi.Takımın ruhunu temsil eden oyuncuların oynaması gerektiğini Angel Di Matteo'nun Villas-Boas'a anlatması gerekirdi.
Tebrikler Chelsea,tebrikler Di Matteo,tebrikler Cech.Ama en büyük tebrik de 35 yaşında aslanlar gibi oynayan Drogba'ya.İyi ki sene başında Galatasaray'a gelmemiş ve Süper Final saçmalığıyla uğraşacağına kariyerine mükemmel bir veda gecesi hazırlamış.

14 Mayıs 2012 Pazartesi

FUTBOLA NELER OLUYOR?





Geçen hafta Trabzon'da yaşananlardan sonra bu hafta da Kadıköy ve Rize'de yaşananlar utanç vericiydi.1 hafta içinde 3 tane meydan muharebesi.Futbolumuzu bu hale getirenlere hediye olsun...

EFSANE ŞAMPİYONLUK


Dünkü efsane maçlardan biri de Manchester City-QPR arasında oynandı.City yenerse Manu 10 fark yapmadığı sürece şampiyon oluyordu.Ama rakip QPR'nin de düşme korkusu vardı.Aslında Zabaleta'nın golüyle iyi de başlamıştı maviler maça.Öbür maçtan gelen Rooney golü haberi de pek ilgilendirmedi o yüzden Etihad Stadyumu sakinlerini.İlk yarı böyle bitti.İkinci yarıda Lescott topu sektirince Djibril Cisse eşitliği sağladı.Fakat Joey Barton çok sorumsuzca 2 hareket yaparak takımını 10 kişi bırakınca herkes gibi ben de City'den goller ve fark bekledim.Ama o da ne! QPR maç başından beri 3.kez geldiği City kalesine 2.golü yazdırıyordu.Stattakiler soğuk bir duş aldı.Dakika 90 olduğunda durum hala 2-1di ve Manchester Unitedlılar maçın bitimiyle şampiyonluk kutlamalarını bekliyordu.Lakin City'nin de buraya kadar getirmişken pes etmeye niyeti yoktu.Önce Dzeko sonra Aguero'yla 3-2lik üstünlüğü buldular ve mucizevi şekilde 44 yıl sonra şampiyon oldular.Manchester United ise belki City'nin normal galibiyetinde üzülmeyeceği bir durumda böyle kaçan şampiyonluk sonrası kahroldu.Ee tabi herkes Fenerbahçe değil ki son hafta şampiyonluğu kaybetsin.

BİR İSTANBUL MASALI


Evet farkındayım başlık çok orijinal ama Olimpiakos'un Euroleague şampiyonluğu başka türlü zor ifade edilir.Sene başında yıldızlarını bir bir elden çıkarıp genç Yunan ve vasat yabancıları Spanoulis'in çevresine dizen ve bu sezon hem FB Ülker hem GS Medical Park'a yenilen Olimpiakos Avrupa'nın en büyüğü oldu.Hem de yıldızlar karması CSKA'yı 19 sayı geriden gelip yenerek bunu başardılar.Koç Ivkovic ve MPV seçilen Spanoulis'e şapka çıkarmak gerekiyor.Milyon dolarlık takım kurup TOP 16'da elenen takımlarımıza ders olması dileğiyle...

13 Mayıs 2012 Pazar

AKHİSAR SÜPER LİGDE


Bir İzmirli olarak Manisaspor'un da ligden düşmesiyle Süper Lig'de Ege takımı kalmadı diye üzülüyordum.Neyse ki Akhisar Belediye ve Gençlikspor Bank Asya'da şampiyon oldu ve Manisa şehrinin Süper Lig eksikliğini hemen doldurdu.5 sene önce 3.Lig'de olan bir takım için harika bir başarı.Bu sene Hamza Hamzaoğlu önderliğinde kısıtlı bütçeyle kurulan kaliteli kadro ders olarak okutulacak nitelikte.Darısı memleketimin takımlarının başına...

TEBRİKLER GALATASARAY!


Artık işkence haline gelen ligimiz nihayet sona erdi.Süper Final'in son maçında Galatasaray,Kadıköy'den puan çıkararak şampiyonluğa ulaştı.Fenerbahçe maçı çok istedi,10 kişiyken bile maçı zorladılar ama Galatasaray savunması çok soğukkanlı ve sakindi.Bu maçlar birlikte Şükrü Saraçoğlu'nda 3 maçlık yenilmezlik serisi de yakaladılar.Yavaş yavaş bu fobinin de sonuna geliniyor galiba.
Galatasaray bu şampiyonluğu sonuna kadar hak etti.Ligde daha iyi top oynayan,daha çok savaşan ve en kaliteli kadroya sahip olan takım onlardı.Rakiplerinin bambaşka işlerle uğraştığı bu sezonu iyi değerlendirdiler.Şimdi hedef uzun bir aradan sonra çıkılacak Devler Ligi arenasında başarıyı yakalamak olmalı.
Fenerbahçe ise bu kadar soruna rağmen heyecanı son maça kadar taşıdığı için büyük bir teşekkürü hak ediyor.Dileğimiz bir daha böyle saçma bir sezon olmaması.Ayrıca geçen postta meydana gelmesinden korktuğumuz olaylar da umarım TFF ve Digitürk'ü kendine getirmiştir.

11 Mayıs 2012 Cuma

HEYECAN


Play-Off'u icat edenler amaçlarına ulaştılar desek yanlış olmaz herhalde.Puan farkı 9dan 5e indi ve adeta bir futbol mucizesiyle Fenerbahçe Türk Telekom Arena'dan 3 puan çıkarınca Süper Final heyecanı da buraya kadar geldi.Evet,fantezi dünyamızda hayalini kurduğumuz şey oluyor, son hafta Fenerbahçe-Galatasaray maç yapıyor, kazanan şampiyon olacak.Beraberlik de deplasman ekibine yarıyor.Filmde olsa gerçekçi bulunmayacak bir senaryo ama 'tesadüf' eseri hayatımızda meydana geliyor.Play-Off'u saçma bulduğumu en baştan beri söylüyorum ama açık konuşmak gerekirse 1 haftadır da her an bu maçı düşünüyorum.Çok gergin,hırslı,mücadele yüklü,intikam dolu bir derbi bizleri bekliyor.Şike soruşturmasından sonra camia olarak bütünleşen ve (şansın da yardımıyla) hem kupada hem ligde buraya kadar gelen Fenerbahçe de , ligde 9 puan fark atan,oyunuyla rakiplerini ezen (Ama son maçlarda düşüşte olan) Galatasaray da şampiyon olamazsa çok yazık olacak.Ama umarım sonuç ne olursa olsun Süper Final'i çıkartanların vicdanını sızlatacak olay ya da olaylar yaşanmaz maçtan sonra.

4 Mayıs 2012 Cuma

TEBRİKLER REAL MADRID


Jose Mourinho yine yapacağını yaptı ve La Liga'da da çalıştırdığı takımı şampiyon yapmayı başardı.Hem de yüzyılın en iyi takımı denilen Barça karşısında.2008'den beri şampiyonluğa hasret olan başkent temsilcisi bence bu şampiyonluğu Ronaldo ve Mourinho'ya borçlu.Bu iki "insan" olmasa Barcelona'yı geçebilirler miydi merak ediyorum.Bakalım yazın yine bir Mourinho klasiği yaşanacak ve Mourinho başka bir lige transfer olacak mı?

OLMADI AYKUT KOCAMAN


Pazar günü Beşiktaş ile oynadıkları maçtan sonra Aykut Hoca'nın Trabzonspor'un Galatasaray'a amiyane tabirle "yattığını" ima etmesi çok gereksizdi.Galatasaray rahatça 4-2 yendi diye böyle bir konuşma yaparsan,o zaman sana yapılan şike suçlamalarına bu kadar tepki vermeyeceksin.Sana nasıl davranılmasını istemiyorsan,sen de onu başkalarına yapmayacaksın.Bu kadar basit.Ayrıca Süper Final'in ilk maçında Fenerbahçe de Trabzonspor'u eze eze 2-0 yenmedi mi? O maçta da mı yattı Trabzonspor?Geçen sene de "Trabzonspor'un penaltıları irdelenmeli" demiştin hocam.Sana böyle taraftarı kışkırtacak,ortamı gerecek laflar hiç yakışmıyor.Biz seni centilmen bilirdik ama Fenerbahçe'ye geldiğinden beri geçmişinin zıttı bir görüntü sergiliyorsun.Kendini değiştirmezsen futbol camiasındaki imajın zedelenecek benden uyarması.